SOSYAL MEDYA KULLANIMININ TOPLUM ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ
Sosyal medya olgusu, teknolojinin gelişimiyle birlikte bütün insanların bilgisayar ve telefon gibi teknolojik aletlere sahibi olmasıyla orantılı olarak gelişmeye ve büyümeye devam etmektedir. Teknolojik araçların ulaşılabilirliğinin kolay olması ve ana akım medya araçlarının her geçen gün değişerek başka özelliklerin gelmesi görsel yükleme, yorum yazabilme gibi yenilikler, insanları sosyal hayatlarından sıyırıp tamamen dijital bir çağda yaşatmayı hedeflemiştir. Medya kurucularının hedeflediği dijital ve asosyal yaşam geçmiş dönemlere bakıldığında en yoğun yaşandığı dönemdedir.
İnsanların var olan çevresinden sıyrılıp hiç tanımadığı herhangi bir insanla tanışma olasılığı sosyal medya ile birlikte hızla popülerliğini korumaktadır. İnsanların, ulaşılabilirliğinin bu kadar kolay olması beraberinde birey psikolojisi için dezavantajlı bir durumdur.
ANA AKIM MEDYA’NIN BİREY ÜZERİNDE Kİ PSİKOLOJİK ETKİSİ
Kullanılan ana akım medya araçlarının çoğalması ve insan ulaşılabilirliğinin de üstüne kattığımızda sizi hiç tanımayan bir insanın, sizin hakkınızda yorum yapabilmesi kolaylaştırmıştır. Bu da insanların sosyal medya üzerinden zorbalık yapabilmesini arttırmıştır. Başkalarının hayatı hakkında fikir sahibi olmak, fikirlerin çarpıtılmasına sebebiyet vererek sosyal medya kullanımı kişileri depresyona sokmaktadır. İnsan psikolojik bir varlık olduğu için ve sosyal medya da fazla etkileşim sonucu yapılan zorbalıklar kişinin kendisini yetersiz, değersiz ve umutsuz hissettirebilir. Kendilerine olan özsaygılarını ve öz değerlerini yitirebilirler.
Eskiden dergilerde bulunan ideal vücut rol modelleri şimdilerde insanların daha sık kullandığı sosyal medya araçlarına taşınmıştır. Burada kişiler ideal vücut hatlarına sahip olmak istemektedirler eğer ki değiller ise kendilerini yine yetersiz ve çirkin bulmaktadırlar. Bu da yukarıda bahsedildiği üzere kişinin kendisine olan saygısını ve sevgisini yitirmesine sebebiyet vermektedir.
Sosyal medya kullanımı kişilerin kendi hayatlarını yetersiz bulmasına da sebebiyet vermektedir. Örneğin; İzlediği bir kişinin hayatı ve arkadaşlık ilişkileri izleyiciye daha cazip gelebilir ve kendisinin hayatının ve arkadaşlık ilişkilerinin neden izlediği kişinin ki gibi olmadığını sorgulamaya başlayabilir. Bu da kendi yaşadığı hayattan onu daha çok sıyırarak depresyona ve umutsuzluğa sokabilir.
Yine kişinin kendi hayatını yetersiz görmesi ve devamlı sosyal medya da aktif olmak istemesi sebebiyle kişiler bulunduğu ve yaşamakta olduğu anı yaşamakta güçlük çekmektedirler. Örneğin; Arkadaşlarıyla toplanıp bir yerde otururken herkes telefona bakabilir ve kendi içlerinde ki sosyal diyaloğu bitirebilirler. Yine kişi bir yeri ilk defa görmeye gittiğinde en iyi fotoğrafı çekip yükleyebilmek adına büyük uğraşlar verebilir ve o anı yaşamaktan kendisini izole edebilir.
Sosyal medya kullanımı aynı zamanda insanın evrimsel süreci olan uykudan da büyük oranda fedakârlık etmesini sağlayabilir. Kişi uyumak isterken bile beyni internet kullanımına o kadar bağımlı bir hale gelmiştir ki kişi hala aktif olmak istemektedir sosyal medyada. İnsanın biyolojik yapısı sonucu uyuyabilmesi için bedenin yeterli melatonin hormonu üretebilmesi gerekmektedir. Kişiler yapay ışık ve telefon, bilgisayar gibi teknolojik aletlerin yaydığı mavi ışık sonucu beyin, insanın uyuyabilmesi için yeterli melatonin hormonu üretemez. Bu da kişilerin uykusuz kalarak, güne daha negatif, öfkeli ve yorgun başlamasına sebebiyet vermektedir. Güne böyle başlamak yine insan psikolojisi için dezavantajlı bir durumdur.
İnternet kullanımı aynı sigara ve alkol alışkanlığı gibi bir bağımlılık yaratmaktadır ve hastanelerde internet bağımlılığı üzerine birimler bulunmaktadır.
SOSYAL MEDYA VE BİREYİN KİMLİK SORUNU
Sosyal medya kullanımının insan psikolojisi etkisi dışında kişinin kimliğini ve nasıl bir insan olduğunu da etkilemektedir. Birey sosyal medya araçlarından herhangi bir aracı sayesinde istediği profili oluşturabilir ve istediği kişi kimliğine bürünebilir. Oluşan sanal kimlikler, bireyin gerçek yaşamında ki kimlikle birebir aynı olmayabiliyor. Bireyler popülerliğin değişimine göre ve kendisini sosyal ortama ve gruplara kabul ettirebilmek adına kendilerine farklı kimlikler ve kişilikler yaratabilmektedirler.
Bireyler sosyal ortam ve gruplarda yer edinebilmek için sosyal medya da daha aktif olmak ve daha çok paylaşım yapmak zorundadırlar. Paylaşımların geri dönüt ve beğeni alması kişileri sanal ortama adapte eder ve popülerliğini arttırır. Kişi bu popülerliğin devam etmesi için kendi fikirleri ve düşünceleri dışında da hareket edebilmektedir. Savunmadığı bir konuyu savunabilir hale gelebilir. Burada kişi yalnızlığını popülaritesi ile kapatmaya ve kendisinden farklı davranmaya başlar.
DİJİTAL KAPİTALZMİ DESTEKLİYOR
Günümüz dünyasında internet kullanımının gelişimi ve değişimiyle birlikte daha önce literatürümüz de var olan bazı kavramlar dijitalleşmiştir. İnternet kullanımı sıklaştıran sosyal medya araçları bu kavramların dijitalleşmesinin en büyük aracısıdır. Sosyal medya kullanımının kültürel etkileri dışında ekonomik ve politik etkileri de bulunmaktadır.
Sosyal medya araçlarında kişilerin kendi çevresiyle konuştuğu ya da küçük bir araştırmasını yaptığı her ürün başka bir sosyal medya aracını kullanırken reklam olarak karşımıza çıkmaktadır. Ürünler, ürünlerin fiyatları ve hangi medya aracından satışa sunulduğu biz istemeden bize reklam olarak geri dönüşmektedir. Reklamların sıklığı ve almak istediğin bir ürün üzerine olunca kişiler ürünü daha sık incelemekte ve ürünü almak için kendilerini mecburi hissetmeye başlamaktadırlar. Her ürün için yapılan bu algoritma kişinin ürüne ihtiyacı olmasa bile olduğu hissettirmektedir bu da sosyal
medya araçlarının insan ve kapitalizm üzerine etkisidir.